06/ocak/2006 okullar bugün tatil oldu.bu demektir ki 3 hafta ayaklarımı uzatıp daha erken yaşta oluşmaya başlayan varislerimi giderebileceğim ya da en azından azaltacağım:)))
hani insan oturunca anlarmış ya yorulduğunu ben de şimdi oturunca anladım bu dönem ne kadar yorulduğumu.bekle beni 3 hafta geliyorum ve seninle bedenimle beraber ruhumu da dinlendireceğim İnşallaaaaaaaaaaaah.
şu çılgın Türkler kitabımı okumak için nihayet fırsat bulacağım.yazmayı düşündüğüm kitabıma başlayabileceğim.yani umarım ben bu tatilde kendim için çok şeyler yapacağııııım.tabi umarım.çünkü hayat çoğu zaman planladığımız gibi gitmiyor. artıııııı ailemin yanına da gideceğim bodrumaaaaa.anneciğimle sabahlara kadar dertleşeceğiz.kahve içip birbirimize terapi uygulayacağız.annem annem güzel annem seni çok özledim.tüm annelere selam olsun.herkese iyi tatiller
nihayet eşimle olan bir fotoğrafımı ekleyebildim.hayır yani diğer resimdeki benim biricik kankam yani.bu sefer herkes 0nu eşim zannedecek.nasıl güzel çıkmış mıyız?
radikel olacağız diye damatlığı bile beyaza yakın krem aldırttım güzel oldu ama yaaaa.
bu arada cemse001 mesajın için teşekkürler.iyi yıllar sanada yeni yıl da görüşürüz.:)))))))))
bu arada 2005'in benim için evlilik dışında çok iyi bir yıl olduğu söylenemez umarım bir daha böyle kötü bir yıl geçirmem.Allah beterinden saklasın da bana pek iyi gelmedi bu yıl.
ya sizlerin nasıldı?
beklentileriniz gerçekleştimi?
herkese iyi yıllar
yeni yılın hepinize istediğiniz bütün herşeyi getirmesi dileğiyle
sağlıcakla kalın
seneye görüşürüz:)
yine bir pazar
herkese iyi pazarlar
yazılılar başlıyor.son hafta.ve bence dönemin en zor ve en yoğun haftası.vicdan bir tarafta mantık bir tarafta.biri boşver bol not ver üzme çocukları bir zamanlar sende öğrenciydin kırma kalplerini diyor.biri bir dönem boyunca 0nlar seni çok üzdü neyse hakettikleri 0nu ver diyor.yani bocalama dönemi.
bir çoğunuz beni geçenlerde okul ve eğitim konusunda yazdıklarım için eleştirdi kimisi de benim gibi düşündüğünü açıkça söyledi.herkesin kendi fikri tabi ki. saygım sonsuz.ama şu da bir gerçek ki herkes bir başkasının mesleği,yaptığı hakkında ahkam keser.bizde yapıyoruz.mesela doktorlara verip veriştiriyoruz.ne yapıyorlarki ilaç yazmaktan başka diyoruz.
ama bizim meslekte olduğu gibi madalyonun öbür yüzü hiç de öyle değil.sorumlulukların çok fazla.kutsal meslek olduğu kesin.ama bir o kadar da zor bir meslek.meslekte yeni olduğumu düşünenler var içinizde. bu sene 6.senem çok da çömez sayılamam.artı bu mesleğe başlanabilecek en zor en belalı okullardan birinde başladım göreve.öğrencilerin belinde silahla okula geldikleri, öğretmenleri ölümle tehdit ettikleri lavabolarla birbirlerini dövdükleri bir okulda başladım.o okuldan sonra hala daha çömez olduğum söylenemez.şu altı sene içinde yaşadıklarımı fırsatını bulduğum bir anda kitap olarak insanlara aktarmayı planlıyorum.maksadım hayatımı anlatarak para kazanmak değil sadece çok basit görülen bu mesleğin ne kadar zor ne kadar insanın hayatından hayat çaldığını bir çok insanın anlayabilmesi için.tamambir çoğunuzun söylediği doğru. dışarıda benim yerimde olmak isteyen bir çok insan var ama bu olay şeye benzer:100 liralık malı 70 liraya aldığım da bozuk çıktığı zaman konuşmaya hakkım olmadığının söylenmesine benzer.yani birçok insanın sahip olmak istediği bir yerdeyim diye başıma gelen her olayda ve yolunda gitmeyen bazı şeylerde susmam mı gerekiyor. bu mudur adil düzen?adalet.3 sene görev yaptığım bir doğu ilinde 3 sene boyunca o bölgenin 3 senelik bir yer olduğunun her seminer de her toplantıda söylenip de 3 senemin dolduğu son günde(ki ben eşyamı toplamışım bir arkadaşımın evinin deposuna koymuşum,geçici olarak bir arkadaşımda kalıyorum.okul müdürüm tayin belgemi 3 senem doldu diye 0naylamış)güneydoğudan istediğin bir yer var deyip dalga geçen sen daha bir sene buradasın deyip kahkaha atan bir şube müdürünün karşısında olduğunuz hayal edin bakalım.sonra eş değer bölgeler arası tayin isteyip bozcaada-gökçeada-istanbul yazıp tayin bekliyorum.çanakkalenin bir ilçesi çıkıyor.ben gelip bir sene burada görev yapıyorum.ertesi sene bana bir yazı geliyor.zorunlu hizmetinizi yapmadığınız için doğuya gideceksiniz.ankaraya kadar gidiyorum,atv haber stüdyolarını bile arayıp milli eğitim bakanıyla görüşme talep ediyorum.ama netice şöyle: evet devlet hata yapmış ama devleti devlete şikayet edemezsin faturayı sen ödeyip doğuya geri gideceksin.tek tercih istanbul yazıyorum silivri çıkıyor tekrar eşyamı toplayıp silivriden evimi tutuyorum .12 gün sonra sebepsiz ve açıklamasız bir şekilde tayinim iptal edilip bu geçen mayısa sarkıtılıyor.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
neyse pazar pazar başınızı ağrıtmayayım.ama bu meslek göründüğü gibi hiç de basit değil.mantığın olmadığı yerde huzur nasıl olsun
herkese hoşça vakit diliyorum
evet yine bir pazartesi sendromu yaşadıktan sonra bugünü de başarıyla atlattık.ders dinlememek için çaba harcayan çocuklar. daha adını yazmaktan aciz öğrencilere ben ingilizce öğreteceğim.daha yes-no demeyi öğretememişiz yada öğrenememişler 14 yaşına gelmiş ben ne verebilirim bunlara Allah aşkına siz söyleyin.sınıfta kalmazlar,disiplin cezası verilemez, bağırılamaz, fazla ödev verilemez, peki biz nasıl ders işleyeceğiz.bilen biri varsa buyursun gelsin:))))))))))
sonra da eğitimin kalitesi düştü diye avaz avaz bağırırız.biz mi düşürdük acaba?????????
bi not daha, şahsi tespitim milli eğitimin en büyük sorunu, eğitimciliğin bir meslek gibi algılanır hale gelmiş olmasında, teknoloji ve şartlar iyiye gidiyor ama bizim çocukluğumuzun o herşeyini öğretmeye adamış öğretmenleri yazık ki artık çok azaldı.